Hükmolunan Maddi Manevi Tazminatın Enflasyon Karşısındaki Durumu

Hükmolunan Maddi Manevi Tazminatın Enflasyon Karşısındaki Durumu

Aile Mahkemelerinde ikame olunan maddi manevi tazminat talepli boşanma davalarında tarafların kusur oranlarına göre, kusuru daha ağır olan taraf aleyhine ve kusuru hafif olan taraf lehine maddi manevi tazminata hükmedilmektedir. Ne var ki Yerel Mahkemeler nezdinde yapılan yargılamanın uzun sürmesi, bir de bunun üzerine istinaf kanun yolu incelemelerinde geçen vaktin uzunluğu nazara alındığında, Yerel Mahkeme tarafından verilen maddi manevi tazminat kalemlerinin enflasyon, paranın alım gücü, tüketici endeks verileri karşısında az olduğu gerekçesi ile İstinaf Mahkemeleri tarafından, Yerel Mahkeme kararında belirtilen maddi ve manevi tazminat miktarları re’sen düzeltilerek onanmaktadır.

Bu yönde kesinleşmemiş olmakla birlikte verilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi 2020/1468 Esas 2022/212 Karar numaralı ilamı; “…Tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, davacı-davalı kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin belirtilen kusurlu davranışlarından ötürü kişilik haklarının saldırıya uğraması karşısında kadın lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Ancak maddi ve manevi tazminatın miktarı azdır. Bu nedenlerle kadının maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın buna ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, davacı-davalı kadın lehine 100.000 TL maddi tazminat ile 80.000 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir…

.

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı-karşı davacının tüm istinaf taleplerinin esastan REDDİNE, 2-Davacı-karşı davalının maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının buna ilişkin kısımlarının (4. ve 5. bentler) KALDIRILMASINA, TMK'nın 174/1-2 maddesi gereğince davacı- karşı davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen KABULÜ ile 100.000 TL maddi tazminat ve 80.000 TL manevi tazminatın davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde olup, Yerel Mahkeme tarafından verilen maddi manevi tazminatın enflasyon değerleri karşısında az olduğu, dolayısı ile artırılması gerektiği yönünde karar vermiştir.

Yine kesinleşmemiş olmakla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi 2021/490 Esas ve 2021/1625 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda; kadının erkeğe, hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediği, alaycı konuştuğu, ev eşyaları, giyim eşyalarına zarar verdiği, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, eve geç geldiği, kadının toplu taşıma araçlarına binmesini yasakladığı, konuşma ve davranışlarıyla eşini hor gördüğü ve aşağıladığı, evden ayrılarak eşini yalnız bıraktığı sabittir. Karar gerekçesi erkeğe yüklenen kusurlar yönünden erkek aleyhine düzeltilmiştir. Boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu kabulü gerekmiş, asıl davanın kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumlarına göre, kadının ev hanımı olduğu, erkeğin öğrenci olduğu ve babasının iş yerinde çalıştığı, gayriresmi olarak iş yeri ortaklığı bulunduğu tarafların tanıklarının beyanlarıyla sabittir. Kadının dava açmakla ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla, hakkaniyet ilkesi gereğince, evlilik süresi dikkate alınarak kadın lehine toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK 50 ve 51. Maddesi hükmü uyarınca kadın yararına uygun miktarda maddi-manevi (TMK m. 174/1-2) tazminata hükmedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı-davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı-davacı kadının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın kusur gerekçesinin erkek aleyhine düzeltilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğunun kabulüne, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, Dairemizce kadın lehine uygun miktarda toplu yoksulluk nafakasına, boşanmanın kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle maddi-manevi tazminata hükmedilmiş, tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” şeklindedir.